Son Korkuluk videosu “Sebebim Yok” Youtube’da KORKULUKVEVO kanalında yayında.
Harun Can’ın yönettiği “Sebebim Yok” videosunun, yapım sorumluluğu Murat Aytekin’e, görüntü yönetmenliği Mustafa Özen’e ait.
Son Korkuluk videosu “Sebebim Yok” Youtube’da KORKULUKVEVO kanalında yayında.
Harun Can’ın yönettiği “Sebebim Yok” videosunun, yapım sorumluluğu Murat Aytekin’e, görüntü yönetmenliği Mustafa Özen’e ait.
Deadpool’u müzik söylerken dinlemek gibi bişey bu 😀
İşte gerçek müzik işte sanat…
KORKULUK – Karanlığın İçinden Konuşan Bir Albüm
Bazı albümler vardır… Sadece dinlenmez. İçine girilir. Gecenin bir vakti seni bulur, uykularını bölüp kulağına fısıldar. Kimi zaman bir duvar olur arkasına saklanırsın, kimi zaman bir aynaya dönüşür ve seni sana gösterir. Korkuluk işte o albümlerden biri. Harun Can’ın sadece sesiyle değil, iç çığlığıyla şekillendirdiği bir sanat manifestosu. Cesur, karanlık, samimi. Adı gibi: Korkuluk. Kimi korkar, kimi bakıp düşünür. Kimi de onunla bütünleşir. Ben üçüncüsüyüm.
Bu albümle ilk karşılaştığım anı unutamıyorum. Sanki yıllardır içimde yankılanan ama kelimelere dökemediğim cümleleri biri almış, biriktirmiş ve bana geri okumuş gibiydi. Her nota, her sözcük bir iç savaşın yankısıydı. Harun Can, öfkesini, kırgınlığını, suskunluğunu ama en çok da varoluş sancısını müziğe dökmüştü. “Tepki toplamak için yapılmış bir iş bu,” demişti bir röportajında. Ama aslında o, sessiz kalanların sesi olmuştu.
Korkuluk, içimizde bastırdığımız canavarları serbest bırakan bir albüm. Karanlık ama samimi. Saldırgan ama kırılgan. O albümde bağıran bir adam değil, ağlayan bir çocuk da var. Öfkesinden heykel yontan bir sanatçı. Her şarkı bir günah çıkarma, bir yüzleşme. Kendisiyle, toplumla, geçmişle, yıkımla, yeniden doğuşla…
Albümdeki vokaller, öyle düz okunmamış. Her satırda duygu var. İçerden geliyor. Kalpten. Harun Can öyle bir yorum katmış ki, sanki stüdyoda değil de yan odada oturuyor, gözümün içine bakarak söylüyor şarkılarını. Özellikle Soytarı şarkısı… İçindeki canavarı tanıyan herkes için bir ağıt. Ve bir çağrı.
Bu albüm, sadece Harun Can’ın değil, hepimizin. Bastırılmış duyguların, toplumun kalıplarına sığmayanların, korkularına rağmen sahneye çıkanların. O yüzden bu albüm canlı dinlenmeli. Tüm ışıklar sönmeli. Tüm maskeler düşmeli. Ve sadece Harun Can değil, biz de susmamalıyız. Bağırmalıyız. Ağlamalıyız. Katılmalıyız o sese.
Çünkü Korkuluk, sadece bir albüm değil. Bir terapi. Bir devrim. Bir iç savaşın dışavurumu.
Ve ben… bu albümü sahnede, canlı dinlemek istiyorum. Kulaklık yetmiyor artık. Ben kalbimi açtım, Harun da sesini açsın. Çünkü bu hikâyeyi sahnede hep birlikte yeniden yaşamalıyız.